Ana içeriğe atla

Milano

     Venedikten sonra yeni şehrimiz meşhur Duomo katedrali, Galleria Vittoria Emanoele II gibi yapıları içinde bulunduran modanın başkenti Milano. Bir önceki yazımda da yazdığım gibi Milano bizim için aktarma şehri. Buraya gelme gibi bir planımız yoktu normalde. Sırf uçuşlar Milanodan ucuz diye geldik buraya. Ama iyi olmuştu buraya gelmemiz. Çünkü Milanoda görmen gereken en önemli 2 yapıyı görme şansımız olacaktı. Yaklaşık 2.30 saatlik Venedik tren yolculuğundan sonra Milano central tren istasyonunda indik. Trenden indikten sonra garın hemen dışındaki metro hattına indik. Tabi biz önceden neye bineceğimize falan baktığımız için 1 no lu kırmızı metro hattının Duomo meydanında gittiğini biliyorduk. Aşağıdaki ufak marketten tanesi 1.5 euro olan biletlerden alıp, kasadaki kadına garanti olsun diye duomoya mı gidiyor diye sorduktan sonra metronun geçtiği yere geçtik. Biletlerimizi okutup bekleme yerine gittikten sonra bir çift omuzumuza dokunup bize bilet uzattı. Ben tabi yok bizim biletimiz var desemde adam yok bunlar sizin falan diyor. Ben dedim yok hacı bizim değil al bak bizim biletimiz var diye cebimdeki dönüş biletlerini gösterdim. Sonradan anladık ki meğerse bileti attığında diğer taraftan tekrar sana veriyormuş bileti. Cahilliğimize geldi :/ Biz tabi biletleri alıp teşekkür ettik. Daha sonra metroya binip 15 dakika süren tren yolculuğunun ardından Duomo meydanında indik.

Milano metrosunda iki gezgin

     Meydana çıktığınızda karşınızda beliren Duomo Katedrali insanı direk etkiliyor. Çok ilginç bir yapı ve çokta ilginç bir hikayeye sahip. Kapladığı alan olarak 11.700 m² zemin yüzeyi alanı ile Roma'daki Aziz Petrus Bazilikası, Londra'daki Aziz Paulus ve Sevilla katedrallerinden sonra Avrupa'nın dördüncü büyük katedralidir. Milano'nun merkezinde adını verdiği Piazza Del Duomo meydanında bulunur. Katedralin yapımına 1386'da başlanmış ve ancak 500 yılda tamamlanmıştır. Aslında bu katedral teorik olarak hala tamamlanmamıştır. Zira inşası; bitirildiği zaman Milano'nun malı olmaktan çıkıp dünya malı olacağı, söylemiyle başlamıştır. Bu söylem hala geçerli olduğundan hala tamamlanmamış sayılmaktadır sürekli tadilat durumunda olmasının sebeplerinden biri de budur.

Metro çıkışında sizi karşılayan manzara

Duomo meydanı

      Yapı gerçekten çok ihtişamlı. Katedral belki de Gotik yapılar arasında en ihtişamlı olanı. Bembeyaz oluşu da insanı gerçekten kendisine hayran bıraktırıyor. Bir bu katedralde bir de Barselonadaki Sagra de familia da vay beeee adamlar yapmış müdür dediğim doğrudur. Gerçekten çok iyi. Tek kötü yanı meydandaki satıcılar. Adamlar seni bırakmıyor. Biri gelip diğeri gidiyor. Güvercinleri de eğitmişler. Biz fotoğraf çekilirken bir baktım Fatihin eline yem koydu ardından ufak bir ıslıkla bütün güvercinler Fatihin elinde yemi yemeye başladı. Tabi o saatten sonra adama para vermeden başka şansın yok. Çünkü yem hemen bitiyor ve adam senin gözünün içine bakıyor. Tabi bizim Fatih cebindeki centleri çıkartıp adama verdi. Adam da demez mi bunun değeri 5 euro. Tabi biz lan yürü git diye diye meydandan uzaklaştık. Adamlar prof. Aman bunlara dikkat.

Satıcı Fatihin eline verirken :/

      İlginç bir gerçek daha; Katedralin en üst kısmında som altından bir heykel (Madonnina) bulunur ve bunun defalarca (helikopterle dahi) çalınmaya çalışıldığı söylenir. Biz tabi içeri girmedik. Çünkü acayip sıra vardı ve Milanoda yeteri kadar zamanımız yoktu. Bir de size gözlemlerimden birini aktarmam gerekirse yapıların içleri dışarıdan göründüğü kadar ihtişamlı olmuyor ne yazık ki. Hayal kırıklığına uğruyorsunuz bazen. Yani çokta içine girmenize gerek yok benden söylemesi.

Güvercinli poz iyi oldu ama :D

Duomo ve ben



     Duomo meydanı ve katedralini inceledikten sonra hemen meydanda bulunan Galleria Vittorio Emanuele II ye geçiyoruz. Burası avrupanın en eski alış veriş merkezlerinden birisidir. Bildiğiniz AVM yani burası. Bizde çok var bilirsiniz AVM nin nasıl bir şey olduğunu. İçinde mağazaların bulunduğu, yeme-içme yerlerinin bulunduğu bir kapalı çarşı gibi. Dünyanın en ünlü markalarının burada mağazası var. İçindeki mimari dizayn gerçekten görülmeye değer. İtalyanlar buraya dünyanın ilk alış veriş merkezi diyorlar ancak Dünyanın ilk alış veriş merkezi 1462 yılında İstanbul da kurulan Kapalıçarşıdır.


Vittorio Emanuele II de gezerken 




      Eğer buraya giderseniz insanların meydanın ortasında bulunan boğa mozaiği etrafında döndüklerini göreceksiniz. İnsanlar boğa mozaiğinin etrafında toplanarak sırayla boğanın malum yerine basıp kendi etrafında bir kaç tur atıyor. Bunun şans getireceğine inanıyorlar. Biz tabi hadiii bee ordan diyerek boğanın malum yerine basmayı reddedip yavaşça kalabalıktan uzaklaşıyoruz.

Boğaya basan abla


     Milanoda hedefe koyduğumuz üçüncü bir yer daha vardı. O da Milanonun meşhur pizzacısı Spontini. Pizzacıya yürümeye başladık. Yaklaşık 1 kilometrelik bir yürüyüştü bu. Milano sokaklarında muhabbet ede ede yürürken pizzacıya vardığımızda pizzacının daha açılmamış olduğunu gördük. O anda yürüdüğümüz yola üzülsek te daha sonra Barselona uçağına zor yetiştiğimizi göz önüne alırsak aslında pizzacının açık olmaması çok iyi olmuştu bizim açımızdan. Pizzayı yemeye otursaydık büyük ihtimalle Barselona uçağı kaçacak ve bütün plan alt üst olacaktı.

Milano sokakları

Evler eski ve çok hoş

     Milona cenral tren istasyonundan Milano Bergama havalimanına giden otobüsler kalkıyor. Üç beş firma var böyle giden.  5 euromuzu verip havalimanına doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1 saat süren bir yolculuk oldu. O yolculukta bir uyumuşum kiiii böyle bir şey yok . Her neyse biz havalimanına geldik. Yarım saatlik bir sıra beklemesinden sonra biletlerimizi damgalatmayı unuttuğumuzu görevli söyleyince o telaşla tekrar imzalatmak için Ryanair standını aradık. Ryanair den uçuşunuz varsa bilgisayardan çıktısını alıp öyle uçuşunuzu gerçekleştiriyorsunuz. Ucuz olunca adamlar her şeyden yırtmaya çalışmış. Sonuç olarak bileti imzalatıp tekrar sıraya girdikten sonra Barselona yolculuğumuz başlamış oluyor. Milano da yarım günümüz olduğu için pek gezemedik gibi gelse de aslında görmemiz gereken yerleri görmüştük. Gerçi ben şu son akşam yemeğini de görmek istiyordum ama neyse bir sonraki Milan gezime artık.

     Sıradaki şehir my favorite city = Barselonaaaaaaaaa

     See you soon…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Danimarka'da Yaşam- Harcamalar & Gerekli Para

          Uzun bir aradan sonra birçok kişiden Danimarka’da erasmus ile alakalı sorular aldım. En önemli soru tabi ki çok mu pahalı? Gidersek gezemez miyiz? Erasmus parasının üstüne ne kadar daha koymalıyım gibi sorular oluyor. Bu yazımda bu gibi soruları cevaplamaya çalışacağım. Tabi tecrübelerimden doğan ucuza kapatma yollarından da bahsedeceğim.             Öncelikle erasmusa giderken ödemeniz gereken sabit ücretler var. Bunlar uçak parası, oturma izni vb. şekilde sıralanıyor. Bunların ne kadara geldiğini aşağıda sıralayacağım. Bunlardan kaçış yok ne yazık ki. Başta mecbur bu paraları gözden çıkarmalısınız. Benim gittiğim yıl dolar ve Euro bu kadar yüksek değildi. Doğal olarak fiyatları hem kron hem de şu anki TL cinsinden yazacağım. Önümüzdeki senelerde giden arkadaşlar Danimarka kronu cinsinden yazacağım fiyatları gidecekleri yılların kurlarına göre hesaplarlar. Tabi adamların kendi istedikleri para da değişebilir. Ama çok oynayacağını zannetmiyorum açıkçası. Uçak fiyatı:

Danimarka Erasmus Süreci

     Öncelikle Avrupa yazılarıma Erasmus sürecini anlatmakla başlayacağım. Yurtdışında Erasmus yapma gibi bir planı olanlara (ki öyle bi planınız kesinlikle olsun) yardımcı olması açısından bu yazıyı yazıyorum. Öncelikle üniversitede okurken 2.sınıfta Erasmus sınavını geçip tercih yapma kısmına geldiğimde önümde ilginç bir şekilde 2 seçenek vardı: Litvanya Slovenya      Nedendir bilmiyorum okul o dönem belli sıkıntılardan dolayı çok fazla üniversiteye öğrenci göndermiyordu. Bende bu ikisi arasından Slovenyayı tercih etmiştim. Bunu seçmemin nedeni Slovenyanın konumunun çok iyi olmasıydı. Her şeyi ayarlamaya başlayacaktım ki Slovenyadaki üniversiteden gelen maille yıkılmıştım. Oradaki okul bana 1 dönem öğrenci kabul edeceklerini ve bunun 2. Dönem olacağını söylemişti. Ben de bunun üzerine 3.sınıfta Erasmus maceramdan vazgeçmiştim. Çünkü yurtdışında 1 sene Erasmus yapmak istiyordum. Vazgeçmemin bir diğer nedeni de okulu kazandıktan sonra okulun üniversite değilde 1 binadan oluş

Avrupa Turu Planı ve Maliyeti

     Evetttt Avrupa turumuzun planını daha Danimarkaya gelmeden yapmıştık. Bildiğiniz üzere Danimarka Odensede Erasmus öğrencisi olarak bulunuyorum. Bende bunu fırsat bilip ucuz hava yolu şirketlerinide kullanarak bir Avrupa turu yapmazsam olmaz diye düşünüp daha Danimarkaya gelmeden üniversiteden arkadaşım Fatihle, Süleymaniyedeki Ağa kapısında otururkene planımızı yapmaya başladık. Malum uçakla seyahat edeceksek biletleri önceden almamız gerekiyordu. Biletleri yaklaşık 40 gün önceden almıştık. (Aldığımız site: www.skyscanner.com , Tren için : www.trenitalia.com/tcom-en  ) Seyehat rotamız şu şekideydi: Planınızı yaparken her şeyi gözden geçirdiğinize emin olun. Uçuş zamanları, Hostel ayarlamaları, Gezeceğiniz yerlerin planı (bu arada gezi için şiddetle önerdiğim uygulama: Citymaps2go), Yanınıza alacağınız para, Kredi kartları vb gibi şeyleri tekrar tekrar gözden geçirin. Biz turumuzun genelini uçakla yaptık. Tabiki uçakla avrupa turu yapmanın avantajları olduğu kadar dezavant